Can boğaza geldiğinde, ne doğrularınızın ve nede yanlışlarınızın size hiç bir fayda sağlamadığını anlayacaksınız...
Ancak ve ancak Allah için olan,
O'nun rızası ile birlikte kibirden şirkten küfürden hasetlik fesatlık ve gösterişten arınmış tertemiz bir kalp olduğunu yakinen kavrayacaksınız...
"Allah, mutlak hâkim ve kalpleri en iyi bilen değilmidir? Bu halimiz nedir böyle?
Lakin, bizim ümmet olarak kendimize hayrımız kalmamıştı ki insanlığa nasıl hayrımız olsun...
Bu işin sonu nereye varacak ben bilmem. Birbirimizle boğuştuğumuz sürece bu ümmet kavramı ya ölmüş yada yer değiştirecek gibi...
Nede olsa hepside cümle ümmeti Muhammed değilmidir?
Kimisi daveti, kimisi de icabi...
Sanki biz icabet edeceğimiz yerde daveti ümmet konumuna düşmüş gibiyiz ne dersiniz?
Düşmanın amacını kavrayamamış düşmanı kendimize güldürüp birbirimizi tekfir eder olmuşuz..
Ve bunu da sureti haktan zanneder olmuşuz..
Ve bunun adına da bir kaç Ayet ve hadis diye koyar olmuşuz...
Bu ümmet gerçekten bizmiydik? Yoksa Allah rahmet eylesin onlar çoktan ölüp gitmiş bizde işi bitmiş olanlardanmıydık? Uyanın ve kendinize geliniz...
Sahi biz hangi adil olan bir devletin mahkemesinde adil olan hâkimlerdik?
Allah'tan korkup kendimize gelelim...
Bu iş bizim bildiğiniz gibi değildir.
Allah'ın bildiği gibidir.
"O" mutlak Hâkimdir...
Sübhanallahi vebi hamdihi
Selâm ve dua ile
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder